Yaşam, ölümün yokluğundan ibaret bir olgudur.

TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 06 Ekim 2021 11:19

"Bir namazlık saltanatın olacak, taht misali, şu musalla taşında...” Merhaba sevgili dostlarım, köşemizin bir gününü edebiyatımıza ve dünya edebiyatına damga vurmuş şair ve yazarlarımıza ayırmanın iyi olacağını düşünüyorum. Umarım bu fikrime sizlerde katılırsınız. Ve ilk olarak sizlere bahsetmek istediğim şairimiz, edebiyatımızda olduğu kadar benim hayatımda da geniş bir yer işgal eden önemli şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı olacak. Hayatım boyunca yüksek perdeden okunan şiirlere özendim. Kısık sesle ya da düşük perdeden okunan şiirler, sağır olmuş yüreğime bir türlü erişemediler. Çünkü, gençliğin alevleri içerisinde kavruluyordu benim için dünya, hiç bir şey lav olmuş benliğime, arzularla dolup taşan ruhuma çare olamazdı o gürültü hengamede.... Ama sonra, kitapların arasında gezinirken, yüreğim bir söz işitti. Öyle kısıktı ki bu ses, bir serçe mırıldanması andırıyordu. Duymak için insanın yüreğinin kulak kesilmesi gerekiyordu. O gün, usulca yüreğime mırıldanan bu mısraların beni sonsuza kadar değiştireceğini anlamıştım. “Bir namazlık saltanatın olacak, taht misali, şu musalla taşında...” Ruhun Şad olsun üstad... Bir adam kendi yaşamının otopsisini yapabilir mi demeyin dostlar. Bazıları titreyen elleri, ılık ılık akan göz yaşları ile cesurca yapabilir bunu.. Cahit Sıtkı Tarancı, bana edebiyatı sevdiren adam, o tatlı dilli, güler yüzlü adam, elinde ki neşteri, yüzüne yerleştirdiği acı tebessümüyle hepimiz adına vurur kendi yaşamına, yarar ortadan ikiye ve çıkartır ne varsa onu öldüren bu dünya da... Anlatır, yaşamın her safhasında bizleri bekleyen akıbeti, ince ince, naif naif, ürkütmeden. Bu kadar kaba yaratılmış bir bedene, fazla ağır gelir, onun hassas olan biricik ruhu... Bünyesi kaldırmaz çoğu zaman, dünya da insanın insana ettiği kadar insanın kendine ettiğini de.... Merhameti ondan öğrendim. Aldatmacasız olanını, hakiki olanını... Bir çoğumuzunkinin aksine onun merhameti işi acıma noktasında bırakmaz. Karşısındakinin acısını paylaşma noktasına kadar götürür, onunla dertlenir, onunla içerler, çare arar, bulamazsa oturup çaresizin yanına onunla ılık ılık ağlar, böyle bir ruha sahip adam nasıl olurda böylesi sarsıcı bir dünyada yaşar... Elbette acılar ve keder içinde harap olarak yaşayabilir. Bir çoğu kendine ait olmayan acıların içerisinde kaybolup gider. Acıların en tatlısı, en asili, başkalarının acısıyla yaşar hayatı boyunca... O da bir çoğumuz gibi kenara para yığma konusunda oldukça beceriksizdir, güç iş olduğu kadar gereksizdir de parayla bu kadar haşır neşir olmak.. İnsanın bu dünya da daha iyi vazifeleri olduğuna inanıar.. Bilir, anlatır, gösterir, ve kırk üç yaşında onun kartal yürekli serçe bedeni felce yenik düşer... Ama mırıldanmaları dilden dile dolanır, gök kubbede bir Cahit Sıtkı Tarancı yaşadı dedirtir.

SON 5 YAZISI

"Uyanık şimdi kulaklarımın kulakları ve açıldı şimdi gözlerimin gözleri…"

18 Ekim 2021 13:24

OKU

Edebiyat Günü

15 Ekim 2021 10:45

OKU

Ölüm ( Deneme)

13 Ekim 2021 11:13

OKU

Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil; buralı ve zengin.....

11 Ekim 2021 14:08

OKU

Kerteriz Alma

08 Ekim 2021 10:47

OKU