DP Genel Başkanı Fethiye'den Seslendi

'Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Türk Devleti Diyemeyenlerin Türkiye Cumhuriyeti Milletine Türk Milleti Diyemeyenlerin Bu Ülkeyi Yönetme Hakkı Yoktur'

PAYLAŞ
Dost Gazetesi - Dost Gazetesi

 Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Türk Devleti Diyemeyenlerin Türkiye Cumhuriyeti Milletine Türk Milleti Diyemeyenlerin Bu Ülkeyi Yönetme Hakkı Yoktur

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal  referandum çalışmaları kapsamında Fethiye ve Seydikemer’i  ziyaret etti.  Fethiye Belediyesini ziyaret eden Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal  “Nasıl ki Çanakkale'de ecdadımız hep bir ağızdan “hayır”  diyerek bir vatanın sahibi olduysa, bugün de hep birlikte  tek yumruk olarak 'hayır' diyeceğiz ve  yeniden bu ülkenin sahibi olacağız” dedi.  Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal;  anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi konularında  açıklamada bulunarak;  ülkenin geleceğiyle ilgili endişeleri bulunduğunu, tek adam rejimine karşı olduklarını söyledi.

16 Nisan tarihinde yapılacak olan referanduma sayılı günler kala Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, parti olarak destekledikleri “Hayır” kampanyası hakkında vatandaşlara bilgi vermek üzere Fethiye’ye geldi. Sabah saatlerinde ilk olarak Ece Saray Marina’da partililer ile kahvaltıda buluşan DP Genel Başkanı Gültekin Uysal; daha sonra Demokrat Partili Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı’yı ziyaret etti. Saatcı’nın belediye binası girişinde karşıladığı Gültekin Uysal, belediye personeline “Hayırlı İşler” diledi ve daha sonra Saatcı ile birlikte gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

“%49-50 İle Anayasa Değişmez”

Ziyaretten dolayı Demokrat Parti Genel Başkanı  Gülktekin Uysal’a  teşekkür eden  Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı  yapmış olduğu hoş geldiniz konuşmasında; 16 Nisan tarihinde yapılacak olan referandumdaki anayasa değişikliğinin futbol maçı olmadığını yüzde 49 veya 50 ile anayasanın değişemeyeceğini söyledi.  Yapılacak olan referandumda çıkacak olan sonucun vatana ve millete hayırlar getirmesini temenni eden Başkan Saatcı, “Sayın genel başkanımızın belediyemize ziyaret etmesinden duyduğum memnuniyeti ifade ediyorum. Türkiye’de malum bir sürece girildi.  Türkiye hem olağanüstü hal yaşarken, hem içerde hem dışarıda çok ciddi siyasi ilişkilerde ekonomik anlamda girdaba düşmüşken şahsıma göre zamansız yersiz bir evet hayır kampanyası sonrası bir anayasa değişikliğine gidiyoruz.  Ben bunu her zaman ifade etmeye çalıştım.  Bu bir futbol maçı değil basketbol maçı değil %49-50’yle anayasa değişmez. Anayasa dediğimiz olay geniş tabanlı halkın büyük bir kesiminin teveccühüyle en az %70-80 tabana dayanarak yapılması gereken bir anayasadır. Çünkü şahısların anayasası olmaz ülkenin milletin anayasası olur ama millet kavramı da sulandırıldı.  Anadolu yollarına düşüldü.  Anadolu yollarına düşenlerden bir tanesi de sayın genel başkanımız Gültekin Uysal başkanımız.  Bu yolların içerisinde yolu Fethiye’ye de düştü. Kendisini ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum. Ülkemiz hakkında da Allah-ü Teala hayırlısını versin temennisiyle kendisine ziyaretinden duyduğum memnuniyeti ifade ediyor. Allah utandırmasın temennisiyle kendisine saygılarımı arz ediyorum” diye konuştu.

“Bugün Türkiye’nin İhtiyacı Daha Çok Demokrasidir”

 Anayasa değişikliği referandumuna değinen ve ülkenin geleceğiyle ilgili endişeleri bulunduğunu, tek adam rejimine karşı olduklarını söyleyerek sözlerine başlayan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ise “Gönlümüz arzu ederdi ki Türkiye’nin daha başka öncelikleri varken gerçek gündemini memleketi  konuşabilelim. Ama her zaman olduğu gibi zorların içerisinden zor bir tercih yapmaya mecbur bırakıldığımız bir dönemde yeniden biz sığınacağımız tek yer olan millete gidiyoruz diye çıktığımız yolda bütün engellere rağmen insanlarımıza can alıcı, can yakıcı gün Türkiye’nin gündemini; bu anayasa değişikliğinin; bu referandum paketinin içeriğinde neler olduğunu neler olmadığını ifade etmeye, açıklamaya gayret gösteriyoruz. Bugün Türkiye’nin ihtiyacı daha çok demokrasidir daha çok hukuktur. Bu ihtiyaç ortadayken, demokrasi açığımız ortadayken bugün parlamenter demokratik modelimizin bir takım eksiklikleri olmasına rağmen demokrasi çıtasında geriye doğru gitmek değil hedef daha ileri doğru tam demokrasi hedefine ulaşmaktır. Bugün Türkiye’ye dayatılan adeta bir deli gömleği giydirilircesine sınırsız yetki sıfır denetim mantığı içerisinde bir beka sendromu tarifiyle ülkenin kaçınılmaz bir kader olarak bir tek adam rejimini bir milli şeflik rejimini 70yıl sonra yeniden Türkiye’nin ihtisas edinmek istendiğini görüyoruz. Demokrat parti olarak şahısların merkezinde değerlendirilmekten daha ziyade kurucu irademiz, temel felsefemiz cumhuriyetin demokrasimizin değerleriyle beraber Türk milletinin devlet olma şuuruyla beraber bu değerlendirmeleri yapıyoruz.

“İman Kuvvetiyle Bu Süreç İçerisinde De Hayır’ın Yanında Olacağı İnancındayım”

Bu çerçevede değerlendirdiğimizde demokrasilerin mündemiç içkin bir numaralı vasfı kuvvetlere ayrılır prensibidir. Bugün kuvvetlerin uyumu adı altında kuvvetler birliği fiilen Türkiye’de kurulan mekanizmalarla beraber inşa edilmek istenmektedir. Bizim itirazımız bunadır. Türkiye’de yargının siyasallaşmasının ülkemizi nereye getirdiği ortadadır. Parti devletine fiilen dönüşmüş var olan fiili düzenin Türkiye’de büyük rahatsızlıklar yarattığı ortadadır. Bu büyük ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük insanlarımızın kapsayıcılığını hukuk adalet ve demokrasi temelinde bu ülkenin milli güvenlik şemsiyesi haline getirdiğimiz bu şemsiyeyi dar bir zümreyi kapsayacak hale getirmektir. O ülkede birliği beraberliği sağlayamazsınız. Bugün yüzde ellisine terörist dediklerinizle o tek milleti de bir arada tutamazsınız. O nedenle biz birilerinin yaptığı gibi hayır oyu verenleri ne terörist olarak değerlendiriyoruz ne de birilerinin yaptığı gibi evet oyu verenleri denize dökmek gibi yanlış bir ifadenin tarafıyız. Biz Türkiye’de medeni bir şekilde gönlümüz arzu eder ki serbest bir rekabet ortamında olağanüstü halin dışında çok daha sağlıklı değerlendirmeler yaparak insanlarımızın doğru bilgilerle teçhiz edilerek referandum iklimi işlese idi. Bir tarafta devletin evet kampanyası yaptığı devlet imkanlarıyla kampanya yapıldığı gerçeği var ama milletimiz her zaman ki iman kuvvetiyle bu süreç içerisinde de hayır’ın yanında olacağı inancındayım. 

Demokrasilerin Kalbi Parlamentolardır, Meclislerdir”

Bize düşen vazife Millet önünde tarihi sorumluluğun milletimizi, insanlarımızı, korkutulan insanlarımızı cesaretlendirmek, onları doğru bir istikamete sevk edilmesi noktasında kılavuzluk yapabilmektir.  Bu açılardan baktığımızda Türkiye’nin, istiklal kurtuluş mücadelemizin 2 temel felsefi umdesi vardır. Biri İstiklali tam bağımsızlık, diğeri ise hâkimiyetin kayıtsız şartsız millete ait olma fikridir. Eğer bu değişiklik geçerse Türkiye’de hâkimiyetin kayıtsız şartsız millete ait olmaktan fiilen çıkartılıp topluma siyasetin kapatılarak, büyük millet meclisini sembolik hale getirileceği ki demokrasilerin kalbi parlamentolardır, meclislerdir” diye konuştu.

Fethiye’de Büyük Bir Israrla İnatla Kutsal Bir İnatla İfade Ediyoruz”

 “Türkiye’nin bugün icat edilmiş hukuksuzlukların ülkemizi 15 Temmuzla beraber nereye getirdiği ortadadır. 15 Temmuz gibi bir büyük buhran bir büyük alt üst oluştan sonra Türkiye’nin birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır, diyerek hoca efendiler minberlerde, kürsülerden vaaz ederler”  diyerek sözlerini sürdüren Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Bugün Türkiye’yi bir ve beraber tutma noktasında kucaklaştırmak noktasında hükümet etme mesuliyeti olanların ülkeyi bölüp, parçalamak, duygularımızı bile siyasallaştırmak için bir vesileye dönüştürmüş olmalarından büyük bir üzüntü duyuyorum. Ama Türkiye büyük bir ülkedir. Bugün Türkiye cumhuriyeti devletine, Türk devleti diyemeyenlerin Türkiye cumhuriyeti milletine Türk milleti diyemeyenlerin bu ülkeyi yönetme hakkı yoktur. Bunu da Fethiye’de büyük bir ısrarla inatla kutsal bir inatla ifade ediyoruz.

Anayasa Değişikliği Paketinin Ruhuna Baktığınızda En Önemli Öne Çıkan Özelliği Başta Cumhurbaşkanı Olmak Üzere İktidar Sahiplerinin Yargılanma Korkusudur”

 

PKK’ya Oslo’da verilmiş sözlerin neticesinde değiştirilmiş büyükşehir yasasının bedelini geldi burada Fethiyeli üzüldü. Türkiye’nin başka başka diyarlarında başka insanlarımız üzülüyor. Teröre taviz vererek Türkiye’nin bambaşka sancılar yaşamasını büyükşehir yasasından bile gördüğümüz için Türkiye’nin bir egemen devlet olarak kendi kararlarını kendisi veren, kendi kaderini de kendisi tayin eden bir millet olarak ilelebet yoluna devam edecektir. Bu sıkıntıların içerisinden de çıkacaktır. Yeter ki ülkemizi yeniden içeriden dışarıdan operasyona açık hale daha da derinleşecek bir şekilde getirmeyelim.  Bu anayasa değişikliği teklifi iktidar sahiplerinin kendilerini kurtarma adına anayasa değişikliği paketinin ruhuna baktığınızda en önemli öne çıkan özelliği başta cumhurbaşkanı olmak üzere iktidar sahiplerinin yargılanma korkusudur. Ama en nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yargısı ayakta kaldığı müddetçe kendileri de nefes alıp verdiği müddetçe bu mahkemelerle karşı karşıya kalırlar. O nedenle Türkiye’ye işleyen bir demokrasi işleyen bir hukuk düzenini miras bıraksınlar” dedi.(Haber:  Durkadın Işık)

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN