MUĞLA ORGAN BAĞIŞINDA 5. SIRADA

3 ve 9 Kasım Organ Bağış haftası nedeniyle Muğla İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Cihan Tekin yazılı bir açıklamada bulundu. “Tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar tüm dünyanın olduğu gibi ülkemizin de önemli sağlık sorunlarından birisidir”  diyen Dr. Cihan Tekin “Ülkemizde vatandaşlarımızın "Organ Bağışı" konusunda duyarlılıklarını arttırmak, eğitim ve bilgi eksikliğini gidermek için her yıl 3-9 Kasım  "Organ Bağış Haftası " olarak kutlanmaktadır. İl Sağlık Müdürlüğümüz koordinasyonunda ilimiz genelinde tüm sağlık kurum ve kuruluşlarımızda stantlar açılmakta, broşürler dağıtılmakta, okul, cami, halk eğitim merkezi, kahvehane gibi  vatandaşlarımızın  yoğun bulunduğu  alanlarda eğitim sunumları gerçekleştirilmektedir. Muğla İl Sağlık Müdürlüğü olarak yaptığımız çalışmalar sonucunda ilimiz; İzmir (44.000), İstanbul (36.012), Manisa (19.033) Kocaeli (18.198), gibi büyükşehirlerin ardından 14.483 bağış sayısı ile 5. sırada yer almaktadır” dedi.

Tekin  açıklamasında  “Kişinin hayatta iken serbest iradesi ile, tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesine organ bağışı denir. 2238 sayılı yasaya göre on sekiz yaşından büyük ve akli dengesi yerinde olan herkes organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabilir. Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı veya ölüden alınan yeni, sağlam organın konularak hastanın tedavi edilmesine organ nakli denir. Organ ve doku nakli, canlıdan ve kadavradan olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Yoğun bakımda tedavisi devam ederken, beyin ölümü tanısı konulmuş hastaların organları bağışlandığı takdirde bunlar kadavra donör olarak tanımlanmaktadır.

Organ nakli gereken hastanın eşi veya yakın akrabaları,  doku, kan grubu vb. uyum mevcut ise nakil gereken hastaya organ bağışında bulunabilmektedirler. Bunlar da canlı donör olarak tanımlanmaktadır.  Böbrek ve karaciğer canlıdan nakil yapılabilen organlardır. Organ nakli son evredeki organ yetmezliği için en iyi hayat kurtarma yoludur.Tıp bilimindeki gelişmeler her geçen gün hız kazanmakta, dünyada ve ülkemizde konusunda uzman hekimlerimizce başarılı nakiller yapılmakta ve hastalarımızın  tekrar sağlığına kavuşması sağlanmaktadır. Yeterli personel, tıbbi ve teknik donanıma sahip olmamıza ve  yoğun bakım ünitelerinde her gün onlarca hastaya beyin ölümü tanısı konulmasına rağmen kadavra donör sayısındaki yetersizlik nedeniyle organ ve doku bekleyen hastaların sayısı artmakta ancak, organ nakil sayısı aynı oranda artış göstermemektedir. Bunun en büyük nedeni yapılan tüm çalışmalara rağmen  hala organ bağışı  konusunda toplumda, gerek tıbbi , gerekse dini açıdan eğitim ve bilgi eksikliğinin bulunmasıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı 06.03.1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır. Ayrıca  Kuran'ı Kerim'in Maide Suresi'nin 32. Ayeti'nde "Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır" buyrulmaktadır.  Organ bağışında bulunmak isteyen vatandaşlarımızın; İl ve İlçe Sağlık  Müdürlüklerine, Devlet Hastanelerine, Özel Hastaneler, Toplum Sağlığı Merkezlerine ve Aile Sağlığı Merkezlerine başvuruda bulunmaları yeterlidir.

Yapılan tüm çalışmalara rağmen organ bağışı ve organ nakli sayısı yeterli düzeye ulaşmamıştır. Halen ülkemizde 24.862 kişi organ nakli için beklemektedir. 2017 yılında 4.084 hastamıza organ nakli yapılarak yeniden hayata tutunmaları sağlanmıştır. Organ Bağışı ve nakil sayılarını arttırabilmek için tüm sağlık çalışanlarımız üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapmaktadır. Organ Nakli  bekleyen hastalarımıza şifa olabilmek amacıyla halkımızı bu konuda bilinçlendiren, organ bağışına teşvik eden sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum. Tüm vatandaşlarımızı organ bağışı yapmaya ve hayatını kaybeden yakınlarının organlarını bağışlamaya davet ediyorum. Yapacağınız Organ  Bağışı  Bırakacağınız  En Güzel Mirastır” dedi.(