ATATÜRK'ÜN TÜRK KADININA VERDİĞİ SEÇME VE SEÇİLME HAKKI KUTLANDI…

5 Aralık Dünya Kadın Hakları gününde Fethiye'deki kadınlar, Atatürk'ün Türk kadınına verdiği seçme ve seçilme hakkını coşkuyla kutladı. Beşkaza Meydanında düzenlenen törende Türk Kadınlar Birliği ile Cumhuriyet Kadınları Derneği ve Atatürkçü Düşünce Derneği Fethiye şubeleri sırayla Atatürk anıtına çelenk sundular. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla devam eden törende Türk Kadınlar Birliği Fethiye Şubesi Başkanı Zeynep Tuncel ile Cumhuriyet Kadınları Derneği Fethiye şubesi yönetim kurulu üyesi Ebruhan Yeter günün anlam ve önemini dair konuşma yaptılar.

PAYLAŞ
Dost Gazetesi - Dost Gazetesi

5 Aralık Dünya Kadın Hakları gününde Fethiye’deki kadınlar, Atatürk’ün Türk kadınına verdiği seçme ve seçilme hakkını coşkuyla kutladı. Beşkaza Meydanında düzenlenen törende; Türk Kadınlar Birliği  ile Cumhuriyet Kadınları Derneği ve Atatürkçü Düşünce Derneği Fethiye şubeleri sırayla Atatürk anıtına çelenk sundular.  Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla devam eden törende; Türk Kadınlar Birliği Fethiye Şubesi Başkanı Zeynep Tuncel ile Cumhuriyet Kadınları Derneği Fethiye şubesi yönetim kurulu üyesi Ebruhan Yeter  günün anlam ve önemini dair konuşma yaptılar.

“KADINLARI, KÖLE PAZARINDAN ALIP MECLİSE SOKAN CUMHURBAŞKANINA “ATATÜRK” DENİR”

Türk kadınlarının seçme ve seçilme hakkına Fransa, İtalya, İsviçre, Japonya’daki kadınlardan önce verildiğinin altını çizen Tuncel  “Atatürk devrimi, Türk kadınını her alanda ‘eşit birey’ haline getirmişti. Dünyanın birçok ülkesini kadınlar yönetiyor. Demokrasiyi özümseyen ülkelerde kadın ağırlığı hızla artıyor. 1934’te dünyanın çok ilerisinde olan, dünya kadınlarının gıptayla izlediği Türkiye cumhuriyeti, 2017’de dünyanın aksi istikametinde gidiyor. 100 yıl önce köle pazarında 3-5 akçeye satılan kadınları, köle pazarından alıp meclise sokan cumhurbaşkanına ‘Atatürk’ denir” diye konuştu. Türkiye parlamentosunda kadın milletvekili oranı bakımından 128 ülke arasında 96’ncı sırada olduğuna dikkati çeken Tuncel “Yüksek Seçim Kurulu verilerine göre 2014 yılı mahalli idareler ve genel seçim sonucu verilerine göre yine kadınlar istedikleri yere gelememiştir. Kadın milletvekili 76, erkek milletvekili 467’dir. Bu sayıda meclisin yüzde 14’ünü oluşturmaktadır. Türk kadını olarak tarihten gelen mücadele gücümüz önümüze konan duvarları aşacak güçtedir. Yeter ki inancımızı kaybetmeyelim. Ortak bir irade sergileyerek tüm partilerin kadın adaylara daha fazla temsil hakkı vereceklerini umuyoruz” ifadelerini kullandı.

“5 ARALIK 1934’TE KADIN HAKLARINDA  BÜYÜK BİR DEVRİM GERÇEKLEŞTİ”

Cumhuriyet Kadınları Derneği Fethiye şubesi yönetim kurulu üyesi Ebruhan Yeter’de konuşmasında “5 Aralık tarihi, takvim yapraklarında yer alan, sıradan bir tarih değildir. Türk kadınının Seçme ve seçilme haklarına kavuştuğu, birey olarak sayıldığı gündür. Türk kadınının, emeğinin, çabasının ve zekasının fark edilerek, onun onurunu korumak için adım atılan, önemli bir gündür. Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bu hakları vermek için, TBMM’de mücadele ettiği unsurlar, ne yazık ki bu haklarımızı yok saymak için bugün yine görevlerinin başında. ‘’Cahil’’ diye tanımlanan, devrimin her aşamasında yer alan kadınlar o gün, verilen tüm haklarını benimseyip, bütün güçleriyle sahip çıktılar.

“KADININ TOPLUMDA Kİ YERİNİ, YAŞADIĞI ZORLUKLARI, YAŞANAN HAKSIZLIKLARI HEPİMİZ BİLİYORUZ”

 Bugün kadın haklarını yok saymaya çalışanlara, kadını toplumdan koparmaya çalışanlara, eğitimde kadına uygulanan ayrımcılığa karşı, sadece kadınlar olarak değil, kadın erkek birlikte mücadele etmek zorundayız. Aklı; haktan, hukuktan, adaletten, eşitlikten ve insanlıktan yana olan herkes bu mücadeleye destek vermelidir. Öncelikle eğitim alanında, kadın-erkek tüm eğitimcilere büyük görevler düşmektedir. 5 Aralık 1934 yılında biz Türk kadınları, sadece seçme ve seçilme hakkına sahip olmadık, bu önemli devrimle Batı’lı ülkelere de umut olduk, örnek olduk. Aslında bugün burada; sokakta korkmadan yürüyen kadınları, istediği mesleği özgürce seçebilen, şiddete, tacize uğramayan kadınları, bilimle, sanatla uğraşan kadınları, gelecek kaygısı olmayan kadınları, hiç bir ayrıma tabi tutulmayan sadece insan olarak görülen kadınları, toprağını özgürce eken, emeğinin karşılığını alan kadınları, çocuklarının geleceğine, ülkesinin geleceğine güvenle bakan kadınları, çocuklarının eğitimini, beslenmesini, barınmasını hiç tasa etmeyen kadınları, sadece sevgililer gününde, anneler gününde değil, her gün baş tacı edilip hatırlanan kadınları, özgürce gülen, kahkaha atan, üreten, çalışan,  mücadele eden kadınları anlatmak isterdik. Ne yazık ki kadının toplumda ki yerini, yaşadığı zorlukları, yaşanan haksızlıkları hepimiz biliyoruz.

“CUMHURİYETLE KAZANDIĞIMIZ HAKLARIMIZI KISITLAYAN ZİHNİYETE, BİRLİKTE KARŞI KOYMALIYIZ”

Kadın erkek demeden, toplum olarak hep birlikte sahip olduğumuz haklarımızı korumak için mücadele etmeliyiz. Cumhuriyetle kazandığımız haklarımızı kısıtlayan zihniyete, birlikte karşı koymalıyız. Hangi görüşten, düşünceden, etnik kimlikten, kültürden olursa olsun toplumun her kesiminden kadınların Mecliste söz sahibi olmaları için mücadele etmeliyiz. Buradan bütün,  siyasi partilere ve Yerel yönetimlere sesleniyoruz. Kadınını yok sayan toplumların ilerlemesi mümkün değildir. Kullanılmayan, kullanılması için fırsat verilmeyen hakların sadece yazı da, özel günlerde söz de kalmasının bir anlamı yoktur. Kadınların sosyal hayattan giderek  uzaklaştırıldığı, haklarının yok sayıldığı, kadının bu toplumdaki rolünün sadece eş ve anne olduğunu dayatan zihniyetin hakimiyetine karşı,  her kadın  ‘’haklarımı korumak için yeterince mücadele ediyor muyum? ‘’   sorusunu kendine sormalıdır.  Kadına giderek azınlık gözüyle bakan, son on beş yıldır kadının toplumdan ayrıştırılma çabaları, kadınların uğradığı haksızlık ve zulüm, yine kadınların ve duyarlı erkeklerin çabalarıyla son bulabilir. Sahip olduğumuz hakları korumak, bu hakları çağın gereklerine uygun olarak geliştirmek, genişletmek yerine, göz göre göre yok olmasına seyirci kalmak Türk kadınına yakışmaz. Devletin bütün organlarında, yerel yönetimlerde, özellikle TBMM’de ve  dolayısıyla ülkenin geleceğinde kadınların söz sahibi olması için göreve talip  alan tüm kadınlara destek vermek zorundayız. Bugün burada, bize kazandırdığı haklarla, birçok ülkeden önce var olduğumuzu dünyaya ilan eden başta, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, tüm devrimci kadınları saygıyla ve minnetle anıyoruz. Bizler Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün güvendiği Türk kadınları olarak, haklarımıza sonsuza kadar sahip çıkacağımıza söz veriyoruz” dedi.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN